Seçim sürecinin yarattığı belirsizlik ortamında, yükselen döviz ve faizler nedeniyle sadece konut alımında değil genel olarak tüm sektörlerde bir durgunluk söz konusuydu. Olası yatırım kararları bekletiliyordu. Şimdi ise seçim sonrasında süreçlerin daha hızlı işleyeceğini, piyasaların bu durumdan olumlu etkileneceğini ve buna bağlı olarak da konut sektörünün önümüzdeki günlerde tekrar hareketleneceğini söyleyebiliriz. Artık yurt içi ve yurt dışındaki yatırımcıların yatırım kararlarındaki bekleme süreci sona erecektir.
Önümüzdeki dönemde faizlerde ve dövizde yaşanacak düşüşle birlikte konut kredisi faiz oranlarının da psikolojik sınır olan 1’in altına ineceğini düşünüyoruz. Türkiye bölgesinde gerçek bir demokrasiye sahip en önemli ülkedir. Dolayısıyla yeni bir ev ya da ofis sahibi olmak isteyenler ve gayrimenkulü her daim önemli bir yatırım aracı olarak gören yerli yatırımcıların yanı sıra başta Körfez ülkeleri olmak üzere yabancı yatırımcılarından gelecek talepler Türk konut sektörüne eski ivmesini kazandıracaktır.
Özellikle yurt dışı satışları ile ülkeye döviz girdisinin sağlanacağını, kısa sürede yabancı yatırımcılara satıştan yaklaşık 10 milyar dolarlık bir gelir yaratılacağını öngörüyoruz. Bu kazanımlar Türk gayrimenkul sektörünün tecrübesi ve gelişmişliğiyle gerçekleşecektir. Bu çerçevede değerlendirdiğimizde, önümüzdeki süreçte ekonominin lokomotifi olan konut sektörünün sürdürülebilir bir büyüme içinde olacağı açıktır.
